5 Ekim 2010 Salı

Bir berber öyküsü


“Almanya’da olsaydın…” dedi, “Kapışılırdın,kapışılırdın !”
1.65 boyunda,kara kuru bu berber kalfası,kıs kıs gülerek,zarifçe bir övünmeyle,yanındaki berber ustasına anlatıyordu.
-Benim kuzen dedi.”Almanya’da olsaydın sen,Alman karıları seni kapışırdı!”
Saçlarımı tıraş eden işinin ehli berber,bıyık altından güldü.Cevap verdi:
-Deme lan!
Bir süre sessizlik yaşadık.Berberin ritimli makas şıkırtısını izledim.Kahkülümden kopmuş bir bukle düştü kucağıma,aldırmadım.
Kalfa:
Ayşe’yi bir kapacam arkadaş,Moda’da çimlerin üzerine uzandı mıydı…Yanığım be arkadaş.
Berber Hafif mahcup :
Onun görüştüğü varmış ya la,ne diyim…
Kalfanın elindeki makas düşecek gibi oldu.Masasının üzerindeki soğumuş çayından bir yudum aldı kalfa:
-Essah mı la?
Berber :
-Bizim Rüstem görmüş,boğanın orda…
-Kısmet. dedi kalfa.Gereksiz bir gülümseyişle geçiştirdi bu kelimesini.Derin bir sessizlikle işlerini yapmaya koyuldular.Dışarıdan bir korna sesi geldi.Bir martı haykırdı.Araba martıyı ezdi sandım.İrkilmemle berberin beni koltuğa itmesi bir oldu.Onlara baktım,hiçbir şey sanmamışlardı.Sanırım onlar uzun süredir bir şeyler sanmamışlardı.Bunun eksikliğini de hissetmiyorlardı.
-“Almanya’da olsan,kapışılırdın” dedi bizim kuzen,”Almanya’da olsaydın…”
-“Çok mu geç kaldım lan?”

05 Ekim 2010