19 Mart 2012 Pazartesi

Hangisi Ötekisi


Keskin bir bakış fırlatıyor ayaktaki iki kişi... Taksime giden bir otobüste yaklaşık kırk kişiyiz. Ben ve vatandaşlar dışında birileri daha var otobüste, her geçen saniye daha iyi anlıyorum. Roman kadın, ağzında sakızı, kucağında oğluyla bir koltuğa sığışmış. Hemen yananda bir beyfendi,kulağındaki müzikçalar da yüksek sesli Türk sanat müziği, kucağında oğlu oturuyor. İki çocuk da 7-8 yaşlarında; iki çocuğun da elinde birer kitap, Roman çocuğun elinde «Kaju nun maceraları" isimli; beyfendi çocuğun elinde de «Tom Sawyer ın maceraları"  isimli bir kitap. Sağdaki çocuk esmer, soldaki beyaz... Birden dimağıma o meşhur yağ reklamı geliyor, sağdaki mi soldaki mi olayı. Roman çocuğun elindeki hikaye kitabının marjinal bir yönünü fark ediyoruz otobüsçe. Küçük yaş kitlesi için tasarlandığını düşündüğüm bu teknolojik ayrıntı kitabın çıkardığı bir ses. Çocuk sayfayı her çevirdiğinde sensor «Kaju ben Kaju» gibi bir cümleyi rutin bir melodiyle iki kez tekrarlıyor. Her tekrarda otobüsü buz kesiyor. Yanındaki yakında babası gibi beyfendi olacak çocuk, ilgisini yanındaki ilginç sese yöneltmiyor. Uysal bir şekilde okuyuculuğuna devam ediyor. Her müzik sesinde otobüstekiler daha da geriliyorlar. Roman kadının yüzüne dik bakışlar fırlatarak rahatsızlıkları dile getiriyorlar. Roman kadın, toplumumuzun olmazsa olmazı, her çocuğun hayatında en az bir kez duyduğu, o sinir bozucu cümleyi kuruyor, «oğlum yapma!». Çocuk bu keyfinden vazgeçer mi(?) Devam ediyor sayfaları çevirmeye. Metrekareye düşen tepkili vatandaş sayısı artıyor. Ben ise tüm bu mozaikten keyif almanın tadındayım. Çocuğa sevecen bir bakış fırlatıyorum. Sayfayı çevirmekten vazgeçiyor. Gözlerimin içine bakarak bu sesin onu nasıl hayrete düşürdüğünü anladığım bir mimik atıyor. Bende «Ne güzelmiş kitabın!», diyorum. Gülüyor. Bir kez de benim  için sayfayı çeviriyor. İnsanların sinir olduğu nakaratı tekrarlıyor kitap. Keyif alıyorum yeniden, ya da almam gerektiğini biliyorum. Derken yolculuk bitiyor. Taksim meydanda söylenerek iniyor yolcular. Roman kadın ise «Çingene» imajını benimsemiş olduğundan ses etmiyor. Oğlunu alıp iniyor otobüsten. Çiçekcilerin olduğu tarafa, mesai başlangıcına doğru yol alıyor. Tam bu sırada ayağındaki «Ugg» botları farkediyorum. İçimden «Nerden buldu bunu!» diyorum... Neden böyle diyorum? Hadi ben bir terbiyesizlik edip yaftayı yapıştırdım. Sayın okuyanım, senin ilk aklından geçen soru neden benimkiyle aynı...