13 Kasım 2010 Cumartesi

Ben deneme yazmıyorum arkadaş,boru değil boncuk!


Geçenlerde feci yazmak istedim,yazamadım.Bir kafe sıcaklığına sığındım.Afedersiniz ama dışarıda dübür dondurucu bir soğuk,içerde zihin durdurucu bir geyik,önümde Türk kahvesi,beynimde onlarca ifade.Dedim ya yazamadım.Sonra öylece kahve tüketirken,arkadaşın laf arasında bir gün önce dediği sözcük takıldı dimağıma."Yazdığın denemeleri okudum." Hayır efendim diye bağırdım içimden.Kimseler duymadı.Bir dakika dedim.Bunu bir gün önce dedi sana,neden şimdi takıldın eh be çocuk? Bilemiyordum.Bildiğim tek şey var o da ben deneme yazmıyorum arkadaş.Dellendirmeyin beni!
Öyle hayatla ilgili söyleyeek kallavi sözlerim,sansasyonel fikirlerim yok.Hepitopu hayatın içinden yakaladığım bir kaç şeyim var.İşte bilmiyorum ne olduklarını,şey diyorum ondan kelli.Bilsem deneme olurdu bu.Ancak bu yazıda kişisellikten başka hiç bir şey bulamazsınız.Daha da güzeli; Bu yazıyı okumasanız da hiç bir şey kaybetmezsiniz sayın okuyanım.Benim için küçük,insanlık için çok da tın bir yazıdır kendisi.Ayrıca benim deneyecek zamanım yok,ne hissediyorsam onu yazıyorum.Çok da mutluyum bu yazış durumlarından.
Bunun dışında; oyunculuk okulunda okuyorum,oyunculuğun inceliklerini kavramaya çalışıyorum.Kafasal olarak zorlanıp akşamları alkol alıyorum arada,sigara falan içiyorum kaçamak.Hobi olarak da Muharrem isimli arkadaşımın zeytinlerini,salçalarını tüketiyorum kimi geceler.Yaşamı sevmeyi,bir şeylere tutunmayı deniyorum.Deney yaptığım tek konu da yaşamak.Yazına gelince deneme yazmıyorum arkadaş çünkü yazmak başlıbaşına bir deneyiştir,deneyin kendisi değil.
Al işte!Mutlu oldun mu demode metin yazarları gibi önermeyi çaktım yazının sonuna.

13 Aralık 2010